HULUSİ AKAR ASLINDA ….

HULUSİ AKAR ASLINDA ….

Hulusi Akar aslında anlatılanın ya da görüntüden anlaşılanın aksine, müthiş esprili ve samimi, cana yakın biriymiş.

Böyle olduğunu bilmiyordum, anlatılanlara inanırsanız;

 sert, Bakan olmuş ama sivilleşememiş hala, despot Genelkurmay Başkanı gibi yaşayan ve çalışan biri, bir nevi, GENELKURMAY BAKANI gibi yani…(ikisi birarada)

Ama değilmiş ..!

Akşam 3 uydu televizyonunun ortak yayını vardı, konuğumuz da Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dı.

Yayın öncesi biraz sohbet ettik, Akar da sizin, bizim gibi etten, kemikten ve hatta Kayserili gibi eski hatıralardan dem vuran biriymiş ya. Etrafındaki “onun” için çalıştığını düşünen insanlar, kendisi için öyle bir “etten duvar” örmüş ki, sanki bizden başkası Bakan’a yakın olmasın ve kontrol bizde olsun, işimiz zorlaşmasın kabilinden.

Ama bence çok büyük yanlış yapıyorlar, bence bu insani ve samimi , sıcakkanlı yönünün muhakkak ekranlardan zaman zaman aktarılması lazım, komutan olarak, bakan olarak , “dosta güven düşmana korku” sloganına tamam ama, Türk halkının içinde Akar’a düşman olacak kim çıkar ki, ya da kaç kişi çıkar ki. Ayrıca geçmişteki PKK ile olan mücadelesi ve dünyanın önde gelen bilinen Savunma Bakanlar’ından olması hasabiyle tabi ki sıkı koruma şart ama bu;  çevresindeki sade, anadolu insanlarını ezmeden, tepeden bakmadan ve dahi “yormadan” olmalı.

Hele hele, dün benim yayın öncesinde ve sonrasında hatta, yayın sırasında dahi gördüğüm içtenliği ve  omurgalı duruş ve anlatışı ile tüm bunları birleştirip doğal olarak aktarması, bence çalışılarak yapılacak birşey değil, aslında Bakan Akar’ın insani genetik kodu bu. Sadece etrafındaki “adamları” kurdukları etten duvar ile, vatandaşla ilişkisi minimuma insin, bizim de işimiz kolaylaşsın diye çabalamışlar yıllarca ve ortaya böyle bir GENELKURMAY BAKANI  profilini çıkartmışlar.

Yanlış kere yanlış.

Bence Bakan Akar, davranışlarında rahat olmalı , etrafından güvenlik gereği kurulacak,   “koruma duvarı”  tamam ama, bunu  artık, “vatandaşa işkence ve eziyet duvarından” normal koruma duvarına indirgemeliler. İnanın hem Bakan Akar hem de onu sevenler çok daha rahat eder v esevenler de hergeçen gün artar, çünkü cidden sevilesi biri.

Özeti, Bakan Akar ile vatandaş arasına “katı kural” ve “katı koruma“ kalkanı değil, Kayseri’nin evladı ve bizim Hulusi Paşa moduna indirmeliler. Ama bunun için biraz zorlanmak lazım, anlık yakınlıkları uygun dil ve davranışla “kibarca” ötelerken , örselememek ve küstürmemek lazım. Bırakın vatandaş devletinin bakanını sevsin, ona baba desin, amca desin, bakan amca desin Paşam desin, desin..desin, desin… Böyle olduğunda düşünsenize , Bakan Akar’ın başka propaganda çalışması yapmasına gerek var mı ?

Bence yok.. Bunu, ‘o’  ve ekibi de görmeli.

Özeti ben bile başından beri “nasıl olacak da, 42 sene önce Kayseri’den giden biri tekrar dönecek ve kaldığı yerden devam edebilecek” diye eleştirdiğim Bakan Akar’ı, (Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde de bu soruyu sormuştum kendisine) dün akşam bir nebze de olsa yakından görüp, tanıyınca aslında “bizim gibi” bir Kayserili olduğunu gördüm ve samimiytle buna inanıp, bu yazıyı kaleme aldım.

Vatandaşın da bunu görmesi ve kısacası Bakan’ı sevmesi lazım.

Hele ki, bizlerde askere ayrı bir sevgi vardır, kaldı ki ömrünün neredeyse büyük bölümünü dağlarda PKK ile mücadelede , kelle koltukta geçirmiş ve hala da öyle olan birini çok daha severiz.

Rahat bırakın Paşa’yı da halk tanısın, inanın tanıyınca çok daha sevecekler.

Ben sevdim, inanın siz de seversiniz.

KATEGORİ
Hemen Paylaş

COMMENTS

Wordpress (0)
Disqus (0 )