SPİRİTÜALİST MİSİNİZ?
Yakın bir arkadaşım “Çakra eğitimi almaya başladım. Sen de katılmak ister misin?” diye sorduğunda, bir an afalladım. Az çok fikrimin olduğu bu konuda eğitim almayı isteyecek en son kişi olarak o arkadaşımı düşünürdüm çünkü.
“Nereden çıktı şimdi bu?” dediğimde ise, uzun zamandır hayatında dolduramadığı bir boşluk, anlamlandıramadığı bir sıkıntı olduğunu, bir arkadaşının tavsiyesi ile bu “çakra eğitim grubuna” katıldığını söyledi.
İşin tuhaf yanı, eğitimlere başladığından beri kendini daha iyi hissettiğini, hayatında çözemediği bazı sorunların kendiliğinden çözülmeye başladığını söylemesiydi.
En yakın arkadaşlarımdan birisi de, internet üzerinden, ücret ödeyerek “kalbin rehberliği” eğitimi aldığını söyleyince, spiritüalizm konusu daha da dikkatimi çekmeye başladı.
Çakra açma, reiki, meditasyon, olumlama, frekans yükseltme gibi yöntemler, gerek kişisel gelişim kitapları şeklinde, gerekse eğitim grupları ve kampları olarak sıkça karşımıza çıkıyor.
Yüz yüze eğitimlerin yanı sıra, internet üzerinden de ders alınabilmesi, konuya ilgi duyanların sayısını artırmakla birlikte, bir yandan da kendi endüstrisini oluşturuyor.
Kim bunlara para verir diye düşünmeyin, zira çok ciddi bir “sektör” durumuna gelmiş.
Uzun yıllardır bu konularla ilgilenen ve hatta kitap yazan bir tanıdığım, konu hakkında yıllarını vererek kendini eğiten, uzmanlaşan kişilerin yanı sıra, işi tamamen ticarete döken ve insanların duygularını sömüren şahısların da oldukça fazla olduğunu söyledi.
Peki spritüal akımlar neden bu kadar ilgi çekiyor?
İnsanoğlunun yaşamı boyunca “ben kimim, hayata geliş amacım nedir?” gibi varoluşun ve dünyanın manasını anlamaya yönelik sorularına cevap arayışı olabilir mi?
Ya da çakra eğitimi alan arkadaşımın söylediği gibi, içindeki boşluğu doldurma arayışı?
Öyle veya böyle bu tür akımların popülerliğinin artarak devam ettiği kesin.
Günün sonunda, önemli olan modern dünyanın materyalistliğine karşı anlam arayışı içeresinde olan insanoğlunun, “daha iyi bir ben” ve “daha iyi bir biz yaratma” yolunda verdiği mücadele galip gelmesidir.
Ha bu kimisi için “din” yolu ile, kimisi için “spritüal öğretiler” yolu ile olur.
Ki bence önemli olan; hangi yol ile olursa olsun, hayata anlam katmak ve dünyayı daha güzel, daha yaşanası bir yer haline getirmektir.
