KÖPEK KIÇI KOKLAMAK MI…? YOKSA…!

KÖPEK KIÇI KOKLAMAK MI…? YOKSA…!

Çok yıllar önce Cem Boyner’in bir kitabında okumuştum. Kutuplara gitmiş ve oradaki izlenimlerinden çok güzel bir hikayeyi kitaba almış. Aklımda kaldığı kadarıyla aktarmak istiyorum. Amacım felsefe ya da herhangi birilerine gönderme yapmak vs. değil. Gerçekten yazı çok hoşuma gitti ve inanın durup dururken aklıma geldi ve sizlerle paylaşmak istedim. Ama hayatın pek çok yerinde karşınıza çıkan tipleri buna göre sınıflandırabilirsiniz.
Ama hemen şunu söyleyeyim hayat bizi ikiye ayırmış, köpek kıçı koklamaya razı olanlarla, hayatı boyunca köpek kıçı koklamamak için mücadele edenler yani köpek kıçı koklamaya razı olmayanlar.. İşte hikayemiz…
Pek çok belgeselde de izlemişsinizdir, kutuplarda Husky cinsi köpeklerin çektiği kızaklar vardır. Genelde 6’lı ya da 8’li olur. Yakutistan’a gittiğimizde ben de binmiştim bunlara ama o zaman böyle bir gözlem aklıma gelmemişti..Neyse..
İşte bu köpekler ikili sıraya girerler bir de önde tek köpek vardır.. En önde ve tek… İşte onun hikayesidir bu aslında..
Müşteri geldiğinde kızağı çekmek için bekleyen köpekler sahiplerinin öndeki köpeğin adını söylemesiyle hareket başlar. Arkadaki köpekler birarada otururken karın üstünde, öndeki köpek onlardan biraz ayrı oturur.. Sahibi seslenince de hemen ayağa kalkar ve kesik kesik bir-iki havlar, sonra da arkada yeteri kadar bir yer bırakıp öne geçer ve beklemeye başlar. Kısa süreli olarak birkaç defa arkasına döner bakar.. Havlamasıyla hareketlendirdiği diğer köpekler de, hemen öndeki köpeğin arkasına ikili olarak sıraya geçer ve beklerler. Sahipleri gelir ve kayışlarını yani bildiğiniz dizginleri takar. Sonra sahibi de kızağın en önüne geçip müşterilerine ” hadi ” anlamında bir işaret yapar.. 
 Nihayetinde, köpekli kızağı merak eden müşteriler kızağın üstüne biner ve sürücü “deahhh ” deyip elindeki kırbacı havada bir şaklatır ve kızak hareketlenir.. Gitgide artan suratle giden kızağın üzerindeki müşterilerden kimisi ayağa kalkar kimisi oturur. Lakin bir süre sonra kızak iyice hızlanınca hepsi oturmak zorunda kalır…
Rüzgar sert yüzünüze vursa da, aslında hava güneşlidir… Keyifli yolculuk başlar… 
Keyifli yolculukla beraber, öndeki köpeğin görevi de başlar.. 
Öndeki köpek lider köpektir…
Bir kere arkasındaki herkesin hayatı bu köpeğe bağlıdır.. Zira bu köpek en önde gider, gider ki, alttaki zaman zaman  üzerinden geçilen buz tabakasının kalınlığını ve inceliğini içgüdüsel olarak radar gibi anında görüp yönünü ona göre ayarlasın… Arkadakiler aniden kırılan ince bir buz tabakasıyla suların içine gömülmesin… 
Lider köpek önde gider, gider ki, ezbere bildiği güzergahta iklimsel olarak olası ani değişikliklere karşın, anında yönünü değiştirip daha güvenli rotayı,”arkadakiler” için bulabilsin…
Evet öndeki köpeğin görevi de, sorumluluğu da aslında çok büyüktür…
Çektiği kızak ince buz zeminine girmeyecek, önce lider köpek basacak yere ve hemen anlayıp anında incelen yerler varsa yönünü kalın buz tabakalı yönlere göre değiştirecek…
Lider köpeğin sorumluluğu büyüktür… Rüzgar en sert şekliyle önce onun suratına patlar, o yön bulmak zorundadır, o yolculuğun tamamen güven içinde geçmesi için meşakkatli bir koşturmaca içindedir…
Arkadaki diğer köpeklerin ise tek bir görevi vardır, arkadaki müşterileri çekmek için yükü paylaşmak ve öndeki lider köpeği takip etmek.. Rüzgar onların yüzünde patlamaz, onları buz tabakasının inceliği, kalınlığı ilgilendirmez… 
Öndeki lidere güvenmişler ve arkasından koşturarak ömürlerini sürdürürler.. Bu güvenli çalışma ve yaşam koşullarına karşılık tek katlanmaları gereken şey ise, öndeki diğer köpeğin kıçını koklamak zorunda kalmalarıdır…O temiz havada mis gibi oksijene öndeki köpeğin kıçının kokusunun karışması rahatsızlığına katlandıkları sürece, işleri de hayatları da garantidir…
Oysa lider köpek öyle mi … Rüzgarı yer, yükü çeker, yönü bulur ve lider olur.. Riski çok büyüktür… 
Ammaa velakin buna karşılık da müthiş bir özgürlüğü vardır… 
Bembeyaz geniş alanlarda, çılgınca koşturur, tertemiz havayı ciğerlerine çeker ve ömrü boyunca da köpek kıçı koklamaz…
Değmez mi … 
Bence değer hem de fazlasıyla…
Siz kendinizi düşünün şimdi…. !
KATEGORİ
Hemen Paylaş

COMMENTS

Wordpress (0)
Disqus (0 )